at breakfast – Translation into Turkish – examples English | Reverso Context

These examples may contain colloquial words based on your search.

These examples may contain colloquial words based on your search.

These examples may contain rude words based on your search.

These examples may contain rude words based on your search.

Translation of “at breakfast” in Turkish

We’ve got fresh fruit and eggs at breakfast, too.

Biz de, kahvaltıda taze meyve ve yumurta var.

You should take one pill at breakfast and another at lunch.

Sen öğle yemeğinde bir kahvaltıda hapı ve başka almalıdır.

Until, that is, this morning at breakfast.

Ta ki, bu sabahki kahvaltıya kadar.

Clean yourself up before joining your family at breakfast.

Ailenle kahvaltıya oturmadan önce biraz temizlen.

Many studies are examining how protein at breakfast affects eating behavior.

Pek çok çalışma, kahvaltıdaki proteinin yeme davranışını nasıl etkilediğini inceliyor.

Sounded like the foreign gentleman at breakfast.

Sesi, kahvaltıdaki şu yabancı beye benziyordu.

Used to wake up every morning expecting to see him at breakfast.

Eskiden her sabah uyandığımda onu kahvaltıda görmeyi beklerdim.

Like many teens, my sons read the cereal box panels at breakfast.

Birçok genç gibi, oğullarım kahvaltıda mısır gevreği kutularını okurlar.

Try taking it at breakfast with milk or yogurt.

Kahvaltıda süt veya yoğurtla birlikte almayı deneyin.

A doctor & his wife were having a big argument at breakfast.

Doktorla karısı, kahvaltıda müthiş bir tartışmaya girişmişlerdi…

I like it, mostly only at breakfast.

Çok severim ben de, özellikle kahvaltıda

I always try to drink milk at breakfast.

Ben her zaman kahvaltıda süt içmeye çalışırım.

We enjoyed visiting with other guests at breakfast.

Kahvaltıda konuşmalar diğer konuklar çok keyif aldık.

She allegedly poisoned herself at breakfast and died some time later in her room.

Kahvaltıda kendisini zehirlediği ve bir süre sonra odasında öldüğü iddia ediliyor.

Wonderful to talk with other guests at breakfast.

Kahvaltıda diğer… gezginler ile konuşmak çok güzeldi.

The coffee at breakfast was not good.

Kahvaltıda sunulan kahve çok iyi değildi.

I made that joke this morning at breakfast.

Bu sabah bu espriyi kahvaltıda yapmıştım.

I saw you eating bacon at breakfast yesterday.

Geçen gün kahvaltıda pastırma yediğini gördüm.

I know what I said at breakfast this morning.

Bu sabah kahvaltıda ne söylediğimi biliyorum.

Johnny, why don’t you say your speech at breakfast.

Johnny, konuşmanı neden kahvaltıda yapmıyorsun.